1) hırslı ve agresif futbolcu tribi: futbolcunun hırslı ve agresif bir 
karakter taşıması ve/veya maçın skoruna göre atılan golün hayati önem 
arzetmesi sonucunda kendisine doğru koşan takım arkadaşlarını itip 
santraya koşma tribidir. bu futbolcu kesinlikle kimseyle sarılmaz. eşşek
 tepmiş gibi dört nala koşar. maç için harcayacağı kondisyonun neredeyse
 yarısını bu şekilde harcar. koşması bir yana, kendisini yakalayıp 
sarılmak için koşan takım arkadaşlarını da yorar. kimsenin kendisini 
tebrik etmesine izin vermez, iter, tartaklar. sonuç itibariyle akılsız 
ve takımına zararlı futbolcudur.
2) reklam panolarının üstünden zıplayarak forma çıkarma tribi: bu tarz 
futbolcu da hırslıdır, fakat agresif değildir. formasını çıkartıp sarı 
kartı yemeyi göze almıştır. o ki halktan biridir. gidip tribünlerle 
kucaklaşır. kendisine dokunabilmek için teller arkasında kıyma olan 150 
kadar taraftarın hayatlarında unutamayacakları anı olarak kalır. onlara 
doğru koşarken reklam panoları üzerinden atlarken sakatlanmayı düşünmez.
 sonuca odaklıdır. amma velakin sarı kartı eşşek gibi yer. bir de 
bunların hali hazırda sarı kartı bulunan ve attığı gol sonrasında bunu 
unutan modelleri vardır ki, haneye kazandırdıkları gol sayısı, bu 
hareketlerinden sonra bir boka yaramaz.
3) ellerini kullanmadan olduğu yerde parende atma tribi: her futbolcunun
 harcı değildir. her futbolcu gol atar, lakin bu şekilde sevinmek biraz 
göt ister. mazallah kafa üstü zbamk diye çakılmak, futbolcunun tüm 
kariyerini bitirebilir. ispanya liglerinde eskiden real madrid takımında
 top koşturan hugo sanchez bunu yapardı, bizde de bir dönem 
trabzonsporlu şota bu hareketi pek severdi. lakin gol sevincini 
izleyenlere tam anlamıyla yaşatamayan bir triptir. izleyici "ah düştü 
düşecek çocuk, aman yere konarken ayağı kayıp da belini mi kıracak, aman
 boynu mu kopacak?" derken golü unutur. maça odaklanamaz.
4) sakince kendini yere bırakıp işaret parmağını havaya kaldırma tribi: 
bu rahat ve kendinden emin futbolcu tribidir. takımını ve takım 
arkadaşlarını düşünür. aşırıya kaçmaz. ama bazen de atılan golün önemine
 göre mıymıntı bir hal alarak izleyiciyi tatmin etmeyebilir.
5) ellerini tayyare gibi açarak koşma tribi: ne idüğü belirsiz bir 
triptir. muhtemelen sert bir ortaya kafa vurup atılan gol sonrasında 
bilincin yerine gelmeden geçirilen 10-15 saniyelik süre zarfında ortaya 
çıkan gol sonrası futbolcu tribidir. golü atan ellerini iki yana açarak 
ordan oraya sinek misali koşar. arkadaşları da onu izler. sahada bu 
şekilde koşan 7-8 kişi komik bir görüntü ortaya çıkarır ki, bazı 
izleyiciler bu sevinç tribi olacağına hiç gol atmasaydık, maymun olduk 
şeklinde meseleye bakıp utanabilirler.
6) ellerini tayyare gibi açarak yüzükoyun yere atlama tribi: 5. 
maddedeki tribin iki gömlek üstüdür. mantıksızlığın danizkası olmasının 
yanısıra, saha çimlerine de zarar verir. çoğunlukla hakem uyarısı 
sonucunda kaptan durumundaki futbolcu, kopan çim parçalarını yerine 
koyar. golden 10 dakika sonra bile taç çizgisinin yanında 2-3 metre 
aralıkla izler görünür. futbolcu sanki attığı golü sadece tabelaya 
değil, ter döktüğü sahaya da kazımak istemektedir.
7) golden sonra korner bayrağına koşup bayrağı tutarak selam verme 
tribi: içten içe bayrak dikme ve fethetme arzusunun yansımasıdır. takım 
arkadaşları golü atanın peşinden gelir. köşe gönderinin çevresinde bir 
avuç adam daha sonra golü atanın kafasına vurur, sırtına zıplar. samimi 
bir gol sonrası topçu tribidir. seyirci ile kucaklaşılır.
8) deplasman takım oyuncusunun attığı gol sonrası sus işareti yapma 
tribi: yeşil sahalardaki en gıcık gol atan futbolcu tribidir. golü atan 
sanki onbinlerce kişiyle dalga geçmektedir. sus yaparak koşar. 
tribündeki bir çok kişi "ulan elimde bir çifte olsa da şu deyyusun 
kafasını patlatsam" diye iç geçirir. rakip takım tribününü de, 
futbolcusunu da hırslandırır.
9) topu ağlardan alırken rakip takım kalecisiyle itişme tribi: 
çoğunlukla 2-0 mağlup olan takımın, oyunu 2-1'e getirmesinden sonra 
yaşanan durumdur. golü atan, maçı eşitlemek için hemen topu alıp 
santraya götürme hevesinde, kaleci ise "sokiim yedik golü, gaza geldi bu
 ibneler" diyerek oyunu soğutma peşindedir. çoğunlukla maç 2-1 biter. bu
 trip, gol sonrası saman alevi bir triptir. en azından ertesi günkü 
gazetelerde, yüreklerini ortaya koydular ama olmadı şeklinde bir görüş 
birliğine vardırmak için yapılan güdümlü bir harekettir. yapan 
futbolcuya ekstradan bir yıldız sağlamanın dışında pek bir işe yaramaz.
10) gol sonrası elini şortunun içine sokma tribi: "tombala çekmek" 
olarak da adlandırılabilecek bu hareketi yapan sadece bir futbolcu 
vardır. pascal nouma.
 fenerbahçeye attığı gol sonrasında bu tribi gerçekleştirerek bütün 
stadın kopmasına, kendisinin de beşiktaş ile yollarının ayrılmasına 
sebep olmuştur


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder