"ben günde iki kere banyo yapıyorum." ben de hepiniz gibi bu cümleyi kuran çok fazla angut tanıyorum. kardeşim güzel bir şey tabi, ama neden günde iki kez banyo yapıyorsun? salak mısın sen? günde iki kez banyo yapmanın çok temiz, pür-ü pak bir insan olmaya yeteceğini zannetmiyorum. bir kere boşuna israf kanaatimce. su, sabun onca şampuan, o kadar eziyet. değer mi? "bir duş alıp çıktım ama" yahu kardeşim, bir duş alıp çıkacağına, kovalarca su harcayacağına, haftada bir otur efendi gibi banyonu yap, keseni ol, temiz temiz gez. her gün iki kere banyo yapan adam bir kere keselenmez. yoksa ziyaretçiler dizisindeki yaratıklara dönersin. derin kalkar altından yeşil bir ifrazat çıkar. insan nasıl olsa her gün banyo yapıyorum diyerek keseyi o vücuduna sürmez. kafaya bir şampuan sıkar, şampuanın akan köpüğüyle koltukaltını ve apışarasını şöyle bir bızıklayıp çıkar. ben de buna temizlik demem.
eskiden ne güzelmiş. hayat samimiymiş bir kere. siz hiç anne babanızın, ananenizin veya babanenizin, keza dedenizin koktuğunu hatırlıyor musunuz? ben hiç hatırlamıyorum. ama o dönemlerde herkes haftada bir kere banyo yapardı. hatta ben bile ortaokula kadar hep haftada bir kez banyo yaptım. ama bir kere banyoya girdik mi, o banyo artık rituel olurdu. önce şöyle bir güzelce dökünürdün. yeni yetme olduğun için mahallenin en güzel kızını düşleyerek bir otuzbir patlatırdın (yeni yetme olmasam da arada yapıyorum yalan değil) sonra tüm bunların ertesinde sıcaktan ve buhardan kabaran kirlerini bir güzel keseleyip, üzerine hacı şakiri köpürtüp sabunlayıp ve dahasında mavi kutulu blendax şampuan ile saçlarını yıkadın mı, mis gibi olurdun. samimi söylüyorum bir hafta o vücut kirlenmez ve kokmazdı.
ama şimdi öyle mi? "abi evde jakuzi var, parfümlü şampuanla doldurdum geçen, manitayı attım içine, şarap marap, takıldık abi" lan hijyensiz hayvan. takıldın da nerde kese? nerde hacı şakir? manitayla takıldın da her türlü musibeti yaydın kainata. günde iki kez banyo yapıyormuş. al ricoysu, sık başına iki köpürt, o köpüklen de sıva her yanını. neymiş? adı banyoymuş. yarım saate leş gibi kokmazsan şerefsizim. daha götünü yıkamaktan aciz adam, günde iki kez banyo yapsa ne? yapmasa ne?
banyo dediğin haftada bir kere yapılır. o da efendi gibi yapılır arkadaş. banyo günü pazar günüdür. mesela insan cuma akşamı yıkanmazdı hiç. eskilerin bir bildiği var demek ki. banyoyu yapıp da bornozla dal taşak sobalı odaya çıktın mı? o sobaya gelene kadar soğukta tenasül yerlerinin büzüşüp donduğunu, götünün buz kestiğini hissettin mi? annen hörç hörç diye saçlarını kurulayıp da hacı şakirden karışmış saçlarını kanırta kanırta tarakla açmaya çalıştı mı anlardın ebenin örekesini. bir hafta boyunca bu işkenceyi tekrar çekmek istemezdin. işte banyodan çıktığın o an, haftanın bitip de yeni bir haftanın başladığını anladığın bok bir andı. eski haftaya dair hatıraların da kirlerle birlikte akıp giderdi. uyumaya (ödevlerin bitmişse ki banyo sonuna ödev bırakmak bombok bir şeydi ve ben hep bırakırdım kafama sıçayım) hazırdın artık. banyo işte böyle önemli bir hadiseydi.
gerçi pazar gündüz banyo yapma durumu da yok değildi. eğer ki gündüz banyo yaptıysan, altına sıçsan yine de annen sokağa salmazdı seni. evde bok gibi pazar konseri izlerdin. işte öyle etkiliydi eskiden banyo yapmak. şimdi duşu alan dışarı fırlıyor. lan manyak, evrim mi geçirdin 20 senede. bi bok geçirmedin. sonra sinüzit diye kbb servislerini doldurdu insanoğlu.
ben onu bunu anlamam arkadaş. her bokumuz gibi banyo kültürümüz de değişti bu gerçek. her gün bir kez banyo yapmayana pis, mundar gözüyle bakılmaya başlandı. halbuki sen haftada bir kez banyo yapan, ama adam gibi banyo yapan bir ecdadın oğlusun. unutma bunu...
banyo haftada bir gündür. o da pazar günüdür...
eskiden ne güzelmiş. hayat samimiymiş bir kere. siz hiç anne babanızın, ananenizin veya babanenizin, keza dedenizin koktuğunu hatırlıyor musunuz? ben hiç hatırlamıyorum. ama o dönemlerde herkes haftada bir kere banyo yapardı. hatta ben bile ortaokula kadar hep haftada bir kez banyo yaptım. ama bir kere banyoya girdik mi, o banyo artık rituel olurdu. önce şöyle bir güzelce dökünürdün. yeni yetme olduğun için mahallenin en güzel kızını düşleyerek bir otuzbir patlatırdın (yeni yetme olmasam da arada yapıyorum yalan değil) sonra tüm bunların ertesinde sıcaktan ve buhardan kabaran kirlerini bir güzel keseleyip, üzerine hacı şakiri köpürtüp sabunlayıp ve dahasında mavi kutulu blendax şampuan ile saçlarını yıkadın mı, mis gibi olurdun. samimi söylüyorum bir hafta o vücut kirlenmez ve kokmazdı.
ama şimdi öyle mi? "abi evde jakuzi var, parfümlü şampuanla doldurdum geçen, manitayı attım içine, şarap marap, takıldık abi" lan hijyensiz hayvan. takıldın da nerde kese? nerde hacı şakir? manitayla takıldın da her türlü musibeti yaydın kainata. günde iki kez banyo yapıyormuş. al ricoysu, sık başına iki köpürt, o köpüklen de sıva her yanını. neymiş? adı banyoymuş. yarım saate leş gibi kokmazsan şerefsizim. daha götünü yıkamaktan aciz adam, günde iki kez banyo yapsa ne? yapmasa ne?
banyo dediğin haftada bir kere yapılır. o da efendi gibi yapılır arkadaş. banyo günü pazar günüdür. mesela insan cuma akşamı yıkanmazdı hiç. eskilerin bir bildiği var demek ki. banyoyu yapıp da bornozla dal taşak sobalı odaya çıktın mı? o sobaya gelene kadar soğukta tenasül yerlerinin büzüşüp donduğunu, götünün buz kestiğini hissettin mi? annen hörç hörç diye saçlarını kurulayıp da hacı şakirden karışmış saçlarını kanırta kanırta tarakla açmaya çalıştı mı anlardın ebenin örekesini. bir hafta boyunca bu işkenceyi tekrar çekmek istemezdin. işte banyodan çıktığın o an, haftanın bitip de yeni bir haftanın başladığını anladığın bok bir andı. eski haftaya dair hatıraların da kirlerle birlikte akıp giderdi. uyumaya (ödevlerin bitmişse ki banyo sonuna ödev bırakmak bombok bir şeydi ve ben hep bırakırdım kafama sıçayım) hazırdın artık. banyo işte böyle önemli bir hadiseydi.
gerçi pazar gündüz banyo yapma durumu da yok değildi. eğer ki gündüz banyo yaptıysan, altına sıçsan yine de annen sokağa salmazdı seni. evde bok gibi pazar konseri izlerdin. işte öyle etkiliydi eskiden banyo yapmak. şimdi duşu alan dışarı fırlıyor. lan manyak, evrim mi geçirdin 20 senede. bi bok geçirmedin. sonra sinüzit diye kbb servislerini doldurdu insanoğlu.
ben onu bunu anlamam arkadaş. her bokumuz gibi banyo kültürümüz de değişti bu gerçek. her gün bir kez banyo yapmayana pis, mundar gözüyle bakılmaya başlandı. halbuki sen haftada bir kez banyo yapan, ama adam gibi banyo yapan bir ecdadın oğlusun. unutma bunu...
banyo haftada bir gündür. o da pazar günüdür...